Hiperaktivite nedir?
Hiperaktivite halk arasında Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun kısa adıdır. Bu isimlendirme bütün hastalarda hiperaktivitenin mutlaka bulunması gerektiğini düşündürdüğü için bir bakıma eksik ve yanlış yönlendiricidir. Aslında özellikle erişkinlerde hiperaktivite/dürtüsellik belirtileri azalabilir ve yalnızca dikkat eksikliğiyle seyredebilmektedir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar metilfenidat içeren psikositimülan (uyarıcı) ilaçlardır. Piyasa ismiyle Ritalin ve Concerta metilfenidat içerir. Ritalin daha kısa süre etkilidir ve etkisi yaklaşık 4-6 saat sürer. Concerta ise uzun etkilidir, vücutta kontrollü bir şekilde salınır ve etkisi 12 saat kadar sürer. Psikositimülan olmayan ilaçlardan etken maddesi atomoksetin olan Strattera da daha yakın tarihte kullanıma başlanmıştır. Atomoksetin kuvvetli bir presinaptik noradrenalin geri alım inhibitörü bir ilaçtır. Ritalin ve Concerta ise dopamin düzeyini arttırarak işlevini yerine getirir. İki ilaç grubu arasındaki bir fark da psikositimülan ilaçların ülkemizde kırmızı reçete ile satılmalarıdır. Bu önlem uyarıcıların kötüye kullanımına engel olmak için alınmıştır. Üçüncü sırada gelen ilaçlar ise noradrenalin üzerinde ağırlı olarak etki eden Türkiye'de Wellbutrin ya da Zyban piyasa adıyla bilinen bupropion'dur. Bupropion'un uyarıcı ilaçlar kadar etkin olmadığı gösterilmiş olmakla birlikte yan etkileri nedeniyle uyarılar tolere edilemediyse uygun seçenek olabilir.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan eşim evlendikten sonra yüz seksen derece değişti, bu mümkün mü?
Hiç kimse evlenmeden önce ve sonra aynı şekilde davranmaz, dürüst olmak gerekirse. Ancak bu durumun dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olanlar için daha olası ve daha dramatik olduğunu da söyleyebiliriz. Peki bunun sebebi nedir? DEHB'li kişinin dikkatini herhangi bir noktada sürdürebilmesi için normal insanlardan daha fazla uyarıma ihtiyaçları vardır. Evlenmeden önce ya da cicim aylarındaki flört dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan kişi için ciddi bir uyarım sağlar ve dikkatini eşi/partneri üzerinde odaklayabilir. Bu dönemden sonra ise doğal olarak azalan uyarım nedeniyle DEHB'li olanlar yenilik arayışı içinde kendilerini aktif tutacak yenilikler yeni uğraşlar aramaya başlayabilirler. Bu durumunda farkında olmayanlar için bu aşkın bitmesi olarak bile yanlış yorumlanarak evliliğin bitmesine neden olabilir. Eğer erkenden farkedilirse tedaviye başvurularak evlilik kurtarılabilir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkisi var mı?
Soruya soruyla karşılık verelim. Yan etkisi olmayan ilaç var mı? Bazen bakkaldan alıp kullandığınız aspirin bile mide kanaması yaparak ölüme sebebiyet verebilir. Bir psikostimülan yani uyarıcı ilaç olan metilfenidat (
dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tedavisinde en sık kullanılan ilaçtır) en sık olarak baş ağrısı yapabilir, tansiyonu yükseltebilir, iştahı azaltabilir. Çok nadiren nöbet eşiğini düşürerek sara nöbetine neden olabilir. Bu nedenle özellikle nörolojik bir hastalığınız varsa doktorunuza muhakkak söylemelisiniz. Gerektiğinde nöroloji konsültasyonu ile ilaç kullanılabilir. Tekrar edeyim hiç bir ilaç doktor kontrolü olmadan kullanılmaz ve her ilacın yan etkisi olabilir.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu yaşam kalitesini o kadar olumsuz etkileyen bir hastalıktır ki, kar zarar hesabı yapıldığında yan etki olasılığı ile karşılaştırıldığında faydaları adeta hayat kurtarıcıdır denilebilir. Üstelik bu ilaçların yaptığı işi terapi ile yapmanız mümkün değildir. Bunu terapinin yeri yoktur anlamında kullanmıyorum. Psikoeğitim, aile ve çift danışmanlığı, bilişsel davranışçı terapiler belirtilere göre karar verilmek üzere ek tedaviler olarak kullanılırlar.
Çocuklarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun tedavi edilmemesinin sonuçları nelerdir?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda diğer psikiyatrik bozuklukların da daha sık görüldüğü bildirilmektedir. Örneğin, dil bozuklukları çocukların %60a varan oranlarda alıcı ve ifade edici dil bozukluğu, %35- 50 karşıt olma karşı gelme bozukluğu, %30 davranım bozukluğu, %15-40 öğrenme bozukluğu, %15 depresyon, ve %30 anksiyete bozuklukları görüldüğü bildirilmiştir.[Tannock, 2000 #561]
Eş tanıların yanı sıra tedavi edilmeden büyüyen DEHB’li çocukların ergenlik gebeliğine maruz kalmaları (%40), cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmaları (%16), depresyon (%20- 30) ve kişilik bozuklukları (%18-25) geliştirme olasılıklarının arttığını Barkley bildirmektedir. [Barkley, 2002 #566]
Gaub ve Carlson [Gaub, 1997 #589] öğretmenlerin DEHB tanısı almış olan ilkokul öğrencilerini, bu tanıyı almamış akranlarına göre sosyal beğenilirlik, duygusal ve davranışsal işlevsellik ve mutluluk gibi uyum değişkenleri açısından daha özürlü olarak değerlendirdiklerini bildiriyorlar.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun eğitim hayatı üzerine etkisi nedir?
Eğitim sistemi dikkat süresi ortalama olanlara göre düzenlenmiştir. Hem ders süreleri hem de ders materyali dikkatini ortalama düzeyde odaklayabilen ve sürdürebilen çocuklara göre hazırlanmıştır. Dikkat eksikliğinin tedavi edilmediği takdirde mevcut eğitim sistemi içinde başarılı olmaları neredeyse imkansızdır. Bu durumda DEHB olan bir çocuk gerçek performansının çok çok altında bir başarı düzeyi elde edecektir. DEHBsi olan çocuklar okulda sıkılırlar, pencereden dışarıya bakar, sınıfın içinde dolanır, genellikle ödevlerini zamanında yapmazlar. Öğretmenleri tarafından çoğunlukla "daha çok çalışsa başarılı olur" diye tanımlanan çocuklardır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun kişilik gelişimi üzerine etkisi nedir?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olup, hiperaktivitenin belirgin olduğu alt tipinde tedavi edilmeyen hiperaktivite erişkin yaşamda psikopat (sosyopati, antisosyal kişilik bozukluğu) olma ihtimali artıyor. Elbette bu sonuçların kaçınılmaz olduğunu söyleyemeyiz. Mekanizma özetle şöyle işlemektedir. Dikkatle motivasyon, hiperaktiviteyle disiplin arasında bir denge sonucu belirler. Dikkati az ama motivasyonu çok yüksek bir birey dikkate rağmen başarılı olabilir. Hiperaktivite sorunu olan bir çocuk da uygun bir disiplin altında karakterinde bir hasar oluşmadan büyümeyi başarabilir.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna çocuğun rağmen sorunsuz büyüyebilmesi için tam olarak ihtiyaçlara göre ayarlanmış bir ortam hazırlanması gerekir. Hiperaktif bir çocuk hem öğretmenlerin hem ana babanın sabırlarını son noktaya kadar zorlayıp, eninde sonunda kalbinin kırılmasıyla sonuçlanacak uygunsuz bir cezayla karşılaşmaktadır. Çok sık cezalandırılan bir çocuk da ne yaparsa yapsın cezalandırılacağını, cezadan kurtuluşu olmadığını düşünmeye başlayacaktır. Eğer cezadan kurtuluş yoksa, cezaya göre davranışlarını kontrol etmeye çalışmanın ne anlamı kalacaktır! Sonuç dış denetimi önemsemeyen bir yetişkin yani sosyopat (psikopat) özellikler gösteren bir biri olarak büyüyecektir.
Uygun ortamda kişiliğin etkilenmeyebileceğini söyledim. Ancak bir çok çocuk için bu uygun ortam malesef hazırlanamaz. Evde diğer kardeşlere, okulda diğer öğrencilere göre hazırlanan bir sistem dikkat eksikliği hiperaktivitesi olan çocuğun özel ihtiyaçlarını karşılayamaz. Bu durumda tedavi kesinlikle ihmal edilmemelidir. "Aman çocuğum ilaç kullanmasın" diyen bir ebeveyn yağmurdan kaçarken doluya tutulabilir. İlaçtan kaçınırken bir süre idare edilse de ergenlik döneminde ciddi sorunlarla karşılaşılabilir. Nitekim dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bir çok ergenin, ergenlik önceki dönemde başarılı da olsa ergenliğin kaotik sorunlarıyla baş edemediğini sık görüyoruz.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Sosyal izolasyona neden olur mu?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan erişkinler çocukluklarını geriye dönük olarak değerlendiklerinde kendilerini "farklı" "garip", "asi" "hiç bir yere tam uymayan" "her zaman uçta" çocuklar olarak hatırlıyorlar.[Toner, 2006 #568] Aslında bu sosyal uzaklaşma isteyerek yapılan bir şey değil, çünkü bu çocuklar yaşıtlarıyla birlikte olmak istiyor ama bunda zorlanıyorlar. Bazıları da diğer çocuklar tarafından kabadayı, serseri olarak algılanıyorlar. Oysa kendilerine sorulduğunda başkaları tarafından azarlanan kusur bulunan çocuklar. Benzer bir izolasyon aile içinde de olabilir. Diğer kardeşlerden farklı olmaları, anne babaya sorun çıkaran evlat olmaları adeta o aileye ait olmadıkları hissini uyandırabilir.
Hinshaw ve Melnick [Hinshaw, 1995 #591] agresyon ve dürtüselliğin DEHB'li erkek çocuklar için sosyal ilişkilerde olumsuzluklara en belirgin şekilde neden olan faktörler olduğunu söylüyorlar. Araştırmalarındaki erkek çocuklar hangi davranışların arkadaşları tarafından beğenildiğini bilseler de kendi davranışlarını bu beklentilere göre düzenleyemiyor ve işlevsel akran ilişkileri kuramıyorlar.
Henker ve Whalen [Henker, 1999 #682] bu zorluğu sosyal bilgi işleme özrü olarak kavramsallaştırmış. Ayrıca bu çocukların farklı sosyal ön kabullerinin olduğunu, örneğin sapkın davranışları daha fazla tolere ettiklerini, sosyal durumlarda yoğun bir duygu sergilediklerini ve sosyal olarak gerekli olduğunda bile rol değişimi yapamadıklarını da belirtiyorlar.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun genel sağlık üzerine olumsuz etkisi var mı?
Evet, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu yalnızca ruhsal sağlık, evlilik ve iş hayatı üzerine değil genel fiziksel sağlık üzerine de olumsuz etki ediyor. DEHB hastalarının daha çok ve daha erken yaşta sigara bağımlısı olduklarını gösteren bir çok veri mevcut. DEHB hastaların sağlıksız yaşam sürme ve alışkanlıklar, sağlıklarını önemsememe gibi sebeplerden uzun vadede orta ve ileri yaşlarda koroner arter hastalıkları gibi diğer sağlık sorunlarının da olabileceğine dair ipuçları mevcuttur. [Barkley RA, 2007 #21]
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu sonradan ortaya çıkar mı?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısının konulabilmesi için Amerikan Psikiyatri Birliğinin halen geçerli olan sınıflandırma sistemine (DSM-IV) göre sorunların 7 yaşından önce başlaması gerekir. Ancak erişkin hayata gelinceye kadar disiplinli bir ortamda DEHB'nun olumsuz etkileriyle başedebilmiş birisi bazı erişkin sorumlulukları karşısında dekompanse olabilir ve yetersiz kalabilir. Bir çalışmada ortalama olarak 12 yaşında tanı konulduğu bulunmuştur [Biederman, 2006 #22]. Ancak tahmin edileceği üzere ülkemizde erişkinlerde farkındalığın artmasıyla birlikte ilk kez erişkinlerde tanı alan vakaların sayısı da artacaktır.
Bazı araştırmacılar 7 yaşından önce belirtilerin olması gerekliliğini eleştiriyorlar. Eleştirinin en önemli gerekçesi hastaların erken yaştaki semptomları hatırlama güçlüğü nedeniyle bu yaş kriterinin tanı konulmasını güçleştirmesi. Bu eleştiriler ve yeni bulgular ışığında 2013 yılında yayınlanması planlanan DSM-V'te dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısının kriterlerinin değiştirilmesi ve belirtilerin başlangıç yaşının yükseltilmesi öngörülmektedir. Erken yaştaki belirtilerin unutulması ihtimali dikkate alındığında sonradan başlıyor gibi görünen bir hastaya da tanı konarak tedavinin denenmesi akıllıca olacaktır.
Erişkinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu sıklığı nedir?
ABD kaynaklı bir çalışmada erişkinlerde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun sıklığı %4.4 olarak bulunurken [Kessler, 2006 #23], uluslararası verileri içeren bir çalışmada oran %3.4 bulunmuştur. [Fayyad, 2007 #24]. Başka çalışmalarda da erişkinlerin 3–6% sının hem çocukluk hem de erişkin DEHB eşiğini aştığı belirtiliyor. [Wender, 1998 #51][Murphy, 1996 #52]
Her ne kadar uluslararası çalışmalarda benzer oranlar olsa da kültürel farklılıkların insanların hangi belirtiler ya da sorunlar nedeniyle yardım aradıkları kültürlere göre değişebilecek bir durumdur. Bu açıdan bakıldığında hangi kültürel özellikler ülkemizdeki erişkin DEHB olgularının yardım aradığı da araştırılmayı bekleyen bir konudur.
Bu çalışmada [Kessler, 2006 #23] önemli bir diğer nokta da erişkin hiperaktiflerin sadece %10'u bu bozukluk için özel bir tedavi almaktadırlar. Ülkemizde bildiğim kadarıyla böyle bir çalışma olmamakla birlikte tahminim tedavi gören erişkin dikkat eksikliği hiperaktive bozukluğu olgularının çok daha az oranda tedavi gördüklerini düşünmekteyim.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan anne babalar ne tür zorluklarla karşılaşır?
Genellikle DEHB'si olan çocukların anne babalarına yönelik araştırmalara rastlıyoruz. Ancak kendisi DEHB olan bir anne ya da babanın durumu nedir, çocuğuyla ilişkisi nasıldır, benlik saygıları ve çocuğa uyguladıkları disiplin biçimi gibi konularda az bilgi mevcut. Banks ve arkadaşları [Banks, 2008 #43] kendisinde DEHB olan ve olmayan anneleri karşılaştıran güzel bir çalışma yapıyor. Çalışmasının sonucunda bu annelerin daha fazla mesleki ve psikiyatrik sorunları olduğu, ebeveyn olarak kendisine güveni olmadığını, çocukları üzerindeki kendi etkilerinden ziyade diğer faktörlerin etki ettiği ve bu nedenle de çocukları üzerinde kontrollerin olmadığı şeklinde duygu yaşadıkları (dış ebeveynlik kontrol odağı) ve daha az etkili disiplin yöntemi kullandıkları gibi sonuçlara ulaşmışlar ki bunlar kendisi DEHB olan bir annenin ebeveyn olarak bir dizi sorun yaşadığını gösteriyor.
Anekdotal olarak da olsa DEHB olan erişkinlerin, istikrarlı olma, çocuğun aktivitelerini motitorize etme, çocuğun davranışlarıyla baş etme, sınır koyma ve günlük rutinleri yürütme gibi ebeveyn olabilmek için gerekli organizasyonel ve davranışsal görevlerde zorluk yaşarlar. [Dixon, 1995 #28] [Weiss, 2000 #48]
Rutter ve Quinton aynı cinsiyetten bir ebeveynde DEHB olduğunda çocuğun daha çok etkilendiğini söylüyor. [Rutter, 1984 #540]. Yine Rutter ebeveynlerden birisinin ruh sağlığı yerinde olduğunda bunun diğer ebeveyndeki DEHB'nin etkilerine karşı çocuğu koruduğunu söylüyor.[Rutter, 1985 #545]
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu hastasında başka psikiyatrik bozukluklar daha mı sık görülür?
Evet. Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu hastalarında yaşam boyu anksiyete bozukluğunun görülme olasılığı %50’ye ulaşmaktadır. [Biederman, 2005 #554] Erişkin DEHB kişiler depresyon, kaygı bozuklukları, madde kötüye kullanımı ve antisosyal davranış gibi başka psikiyatrik bozuklukları da DEHB olmayanlardan daha çok yaşıyorlar. [Biederman, 1993 #31] [Biederman, 1994 #30] [Mannuzza, 1998 #6] [Minde, 2003 #35] [Secnik, 200k5 #47] Bu birlikteliğin nedeni tam olarak aydınlatılmış değildir. Bazı durumlarda eşlik eden bozukluğun dikkat eksikliği hiperaktivitenin yaşamda yol açtığı strese bağlı olarak gelişebilir. Diğer durumlarda da ortak bir nörogelişimsel bozukluk hem DEHB hem de eşlik eden psikiyatrik tablonun altında yatan sorun olabilir.
Erişkinde ilaç tedavisinin etkisi çocuklardakinden farklı mı?
Evet, erişkinlerde ilaç tedavisinin başarı oranlarının çocuklardakinden daha düşük olduğu bildiriliyor. Bu durumun nedenleri tam olarak aydınlatılmamış olmakla birlikte, yıllar boyu hastalıkla birlikte yaşamak zorunda kalan hastaların yanlış davranış ve düşünce kalıpları geliştirmiş olması, kullandıkları savunma mekanizmalarının bizzat sorunun parçası haline gelmiş olması olasıdır. Bu durumda psikoeğitim ve terapi tedavinin önemli bir parçası olmaktadır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısını bazı uzmanlar koymuyorlar, neden?
Bazı profesyonellerin böyle bir tanı yok demeleri yüzünden maalesef hastalar tıbbi tedaviye çok geç erişebiliyorlar. Peki bir uzman nasıl olup da bir hastalığın olmadığını söyleyebiliyor. Bu durumu tek bir şekilde açıklayabiliriz: insan olmakla. Malesef bu uzmanlar alışageldikleri uygulamalar ve halihazırda öğrenmiş oldukları tanılar ne ise o çerçeveden dışarı çıkarak kendi hayatlarını zorlaştırmak istemiyorlar. Böyle bir tanıyı kabul edecek olurlarla oturup okumak ve yeni şeyler öğrenmek zorunda kalacaklar. Bu kadar basit bir sebeple tanıyı reddediveriyorlar. Hatta bunu tamamen bilinçdışı bir şekilde yapıyorlar. Yani tamamen psikolojik nedenlerle. Zaten bir tanıyı ve tedavisini bile bile reddetmek hastaya ihanet ve büyük bir ahlaksızlık olmazmıydı. Bu uzmanların bir kısmı da bazı hekimlerin her önüne gelene aynı tanıyı koymasına tepki olarak böyle bir reddediş geliştirmiş olabilirler. Acaba birileri çok tanı koyarken diğeri az koyarsa hastalıklar arasında adalet mi sağlanmış olacak!
Psikiyatri dünyasında bazı tanıların geçerliliğiyle ilgili tartışmalar olagelmiştir. Yıllar geçtikçe araştırmalar, tedavi yöntemlerinin denenmesi ve belirli tanılara özgü tedavilerin geliştirilmesiyle o tanı kategorisi sınıflandırma sisteminde hakkettiği yeri alır ve herkes tarafından tanınan ve tedavi edilebilen bir durum olur. DEHB için öyle olmuştur. Konuyla ilgili bilimsel toplantılar, kongreler ve Türkiye'deki üniversitelerin konuyu ele almalarıyla birlikte ülkemizdeki uzmanların da kısa zaman içinde konuya bakışlarını değiştireceklerini düşünüyorum.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun evliliğe etkisi kadın ve erkekler için farklı mıdır?
Kadın ve erkeklerin eşlerindeki dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu'na tepkileri farklı şekillerde olmaktadır. Minde ve arkadaşlarının çalışmasında eşinde DEHB olan erkeklerin %60'ı eşlerini terkederken, eşlerinde DEHB olan kadınların %10 eşlerini terketmişlerdir.[Minde, 2003 #35] Bu sonuçlar kadın ve erkeklerin eşlerindeki DEHB'nin aile üzerindeki etkilerini telafi etmek konusunda farklı şekilde hareket ettiğini göstermektedir. DEHB olan kadınlar erkeklerle karşılaştırıldığında çocukluk çağında da kendi anne babalarıyla daha fazla sorun yaşamışlar.
Kadın ve erkeklerdeki bu farklılık, erkekte DEHB'in erkek sosyal rol beklentileriyle daha uyumlu bulunuyor olmasından kaynaklanabilir. Bu hem kız çocuklarında DEHB olan anne babalar hem de bir DEHB kadınla evlenmiş olan erkekte benzer şekilde etki ediyor olabilir. Bu durum yalnızca DEHB için değil, bütün sorunlar için de benzer olabilir. Yani erkekler eşlerindeki sorunlara kadınlara göre daha az tahammül gösteriyorlar.
Müzik terapisi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavisinde etkili mi?
Dikkat eksikliği hiperaktive bozukluğu bazı aileleri çaresiz bırakacak kadar ciddi bir bozukluktur. Bazı aileler ilaç tedavisi istememeleri ya da ilaç tedavisiyle ilgili ön yargıları nedeniyle alternatif tedavilere yönlenebiliyorlar. Bu konuda internette bazı sitelerin yaygınlaştığını ve alternatif tedavilerin sanki ilaç tedavisinden daha etkiliymiş gibi sunulduğunu görüyorum. Bu internet siteleriyle ilgili olarak şunu akılda tutmakta fayda var. Bilimsel literatür incelendiğinde müzik tedavisinin ilaç tedavisinden daha etkili olduğunu söyleyen tek bir bilimsel çalışma mevcut değildir. Çok az sayıda makale olumlu etkileri olabileceğini söylemekle birlikte bu veri yeterli olmaktan çok uzaktır. Evet müzik tedavisinin bir yan etkisi olmayabilir ama yalnızca bu nedenle gerçekten etkili tedavilerden mahrum bırakmak bence çocuğa haksızlık etmek olur. Ayrıca maliyet fayda oranının da dikkate alınması akıllıca olur. Bu arada dikkat eksikliği olan bir çocuğun bir taraftan müzik dinlerken bir taraftan ders çalışması dikkatini toplamaktan çok, daha da dağılmasına neden olabilir.
Kız ve erkek çocuklarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu sıklığı farklı mıdır?
Erkek çocuklarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu kız çocuklara göre 3 ila 9 kat daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Yaşla birlike kız ve erkek çocuklar arasındaki fark azalmaktadır. Oranlar arasındaki fark erkek çocuklarda yıkıcı davranışların daha fazla olması ve bu nedenle uzmanlara daha fazla sevk edilmelerinden kaynaklanıyor olabilir. Erkek çocuklarda kız çocuklarla karşılaştırıldığında daha fazla hiperaktivite/dürtüsellik belirtileri, daha fazla davranım ve karşıt olma karşıt gelme belirtileri görülmektedir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan kadınlarda depresyon ve anksiyete neden daha fazla?
Yapılan araştırmalarda hem çocukluklarda hem de erişkinlerde, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan kadınların daha yüksek oranlarda depresyon ve anksiyete oranları olduğu gösterilmiştir. [Biederman, 1994 #704] [Breen, 1988 #705] Brown ve arkadaşları kadınların dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun semptomlarını içselleştirecek (anksiyete, düşük benlik saygısı) şekilde sosyalleşirken, erkeklerin belirtileri dışavuracak (agresyon ve hiperaktivite) şekilde sosyalleştiklerini ileri sürmektedirler. [Brown, 1991 #706] Başka bir görüşe göre kadınlar erkeklere göre serotonin seviyelerindeki azalmaya erkeklere göre daha duyarlıdır ve bu nedenle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun yol açtığı yaşam olayları ve kayıplar karşısında erkeklere göre daha çok depresyon ve anksiyete geliştirmektedirler.
İlaç kullanmak istemiyorum. Yalnızca terapiyle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun tedavisi mümkün mü?
Malesef hayır. İlaç tedavisinin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun belirtileri üzerindeki etkisi dramatiktir, hayat kurtarıcıdır. Elbette DEHB'nin belirtilerini bilmek, hayatınızı, işinizi, evlilik üzerindeki etkileri bilmek son derece önemlidir ve bazen sadece bu bilgi bile sizi daha kontrollü yapabilir. Ancak benim klinik tecrübem ve bu bozukluğu yaşayan binlerce insanın tecrübeleri yalnızca terapi ile sorunu çözmeye çalışmanın genellikle eksik kalacağını söylemektedir.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu'nun sigara kullanımıyla ve sigaradan kurtulma üzerindeki ektileri nedir?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olanlar sigara ve diğer tütün ürünlerini self-medikasyon yani kendi kendine tedavi için kullanırlar. Nikotin beynin bazı bölgelerinde dopamin denilen hormonun salgılanmasını sağlayan bir uyarıcıdır. Nitekim bu bozukluğun tedavisinde kullanılan ilaçlar da dopamin üzerinde etki ederler. Hastalar farkına varmadan dikkatlerini arttırabilmek için diğer binlerce zararlı maddeyle birlikte nikotini adeta bir ilaç gibi almaktadırlar. Elbette dikkati bir miktar arttırıyor olması nikotini bir ilaç ve sigarayı da bir tedavi yapmaz. Çünkü zararları faydasından çoktur.
Sigaranın bu etkileri nedeniyle DEHB olanlar olmayanlara göre çok daha erken yaşta sigara kullanmaya başlamaktadır ve çok daha zor bırakmaktadırlar. Yapılan araştırmalarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu sitümülan ilaçlarla tedavi ettiğinizde sigaraya duyulan ihtiyacın azaldığını ve bırakmanın çok daha kolay olduğunu göstermektedir. Sigara kullanan ama çok farklı yöntemler kullanmasına rağmen bırakamayanların dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu açısından bir değerlendirmeden geçmeleri bu nedenle tavsiye edilir.
Gebelik sırasında sigara kullanımının çocukta dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gelişmesiyle ilişkili olabileceği de düşünülmektedir. Elbette kendisi DEHB olan annenin aslında bebeğine bir çok zararı olan sigarayı bırakamamış olması da mümkündür.
Metilfenidat (Ritalin, Concerta) kolesterolü yükseltir mi?
Hayır, tam tersine. Charach ve arkadaşlarının yaptıkları 2009 tarihli bir araştırmada Metilfenidat kullanan 42 dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hastasını 3 ay boyunca izlenmiş ve kan lipid profilinde olumsuz bir değişim saptanmamıştır. Bu araştırmada total kolesterol düzeyleri, düşük yoğunlukluk lipoprotein (LDL-C), yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL-C), trigliseridler, apolipoprotein A, apolipoprotin B ve lipoprotein (a) (Lp(a)) seviyeleri ilaç kullanmaya başlamadan önce ve ilaç kullanmaya başladıktan 3 ay sonra ölçülmüş.
Total kolesterol düzeyleri 9 mg/dL (P<.0002), düşük yoğunlukluk lipoprotein (LDL-C) düzeyleri 5.0 mg/dL (P<.016), trigliserid düzeyleri 8.0 mg/dL (P<.016) düzeyinde düşme gösterirken; yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL-C), apolipoprotein A, apolipoprotin B düzeylerinde anlamlı bir değişim saptanmamış ve Lp (a) düzeyleri 2.0 mg/dL (P<.0007) düzeyinde düşme göstermiştir. Bu sonuçlar metilfenidatın kan lipid profilini düzelttiği anlamında yorumlanabilir.
Concerta sese duyarlılık yaratır mı?
Soru: 7 aydır dehb tedavisi görüyorum. Son 2 aydır kulaklarımın sese, özelliklede motorlu araçların motor sesine karşı duyarlılığı arttı. Bu beni sesi alır almaz aşırı derecede sinirlendiriyor, ağlamak dahi istiyorum. İlacı kesmeyi düşündüm, ancak kritik bir dönemde olduğumdan emin olamadım. Sizce, sese olan bu duyarlılığımın kullandığım ilaçla (Concerta 54mg) ile ilgisi var mıdır?
Cevap: Selamlar, pubmed'de yani tıbbi makalelerin listelendiği sistemde metilfenidat'ın sese aşırı duyarlılık (hiperakuzi) şeklinde bildirilmiş bir makale yok. Ancak http://www.ehealthme.com/ds/ritalin/hyperacusis kaynağında Ritalin (metilfenidat) kullanan 9490 kişiden 18'inin hiperakuzi bildirdiği söyleniyor. Bu durumda bu eğer bir yan etkiyle oldukça nadir görülüyor. Bu kadar nadir görülen durumları ilaca bağlamadan önce ilgili uzmana (KBB) danışmakta ve ayrıca psikiyatristinize bildirmenizde ve kararı onunla birlikte vermenizde fayda var.
Oğlum 8 yaşında. Çok yavaş ve sürekli hadi dedirtiyor. Dikkat eksikliği olabilir mi?
Soru: Oğlum 8 yaşında 2. sınıf öğrencisi. Bence çok zeki ama çok yavaş bir çocuk. Derslerini tek başına yapamayan durmadan hadi dedirten bir çocuk. Öğretmeni de derste başka şeylerle ilgilendiğini sınav zamanı dersin yarısında sınava başladığını ona hep ek süre verdiğini ve çok ağır hareket ettiğini söylüyor. Bu da derslerinde hep düşük not almasına neden oluyor. Ayrıca anasınıfından beri ara ara kaygı bozukluğu ve korkuları olan takıntılı bir çocuk. Oğlumda dikkat eksikliği olabilir mi? Lütfen bilgilendir misiniz?
Cevap: Evet, bu belirtilerin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna bağlı olması mümkündür. Her DEHB'li de hiperaktivite olması gerekmiyor. Hiperaktivitenin olmadığı çocuklar daha az dikkat çektiği için daha az tanı alıyor ve daha az tedaviye başvuruyorlar. Elbette kaygı sorunları nedeniyle de bu durum ortaya çıkabilir. Ayırıcı tanı yapmak lazım. DEHB ve kaygı bozukluğunun bir arada olması da mümkündür. Birbirini dışlayan tanılar değillerdir. Bir çocuk psikiyatrisi uzmanıyla görüşmelisiniz.