Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olanlarda diğer psikiyatrik bozuklukların eştanı durumlarını araştıran çalışmacılar, Borderline Kişilik Bozukluğunun sıklıkla DEHB ile birlikte görülebileceğini ortaya koymuşlardır. (Andrulonis ve Vogel, 1984; Biederman ve ark., 1991). Bu birlikteliğin sebepleriyle ilgili henüz net bir sonuca varılmamıştır ve farklı görüşler ileri sürülmektedir. Çocukluğunda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olanların daha fazla travmalara, örselenmeye, eleştirilmeye ve kötü muameleye maruz kalmaları tıpkı antisosyal kişilik bozukluğuna olduğu gibi bazı hastalarda borderline kişilik bozukluğuna yol açabilir. Yani bu görüşe göre borderline kişilik DEHB’nin dolaylı bir sonucudur. Benzer şekilde antisosyal kişilik bozukluğunun da çocukluklarında DEHB tanısı alanların ileride sık karşılaşabileceği bir sorun olduğu gösterilmiştir. (Eppright ve ark., 1993; Goldman ve ark., 1993; Klein ve Mannuzza, 1991)
Borderline kişilik bozukluğu olanlarda görülen dürtüsellik, duygudurumda oynaklık, madde ve alkol kullanımı, riskli davranışlar ve kendine zarar verici davranışlar dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hastalarında da görülebilir. Belirtilerin bu benzerliği nedeniyle eş tanının sık olabileceğini düşünülebilir. Bu şekilde düşünüldüğünde iki bozukluk birbirinden ayrıdır ama iki bozukluk arasında ayrım yapılamadığı için yanlış olarak birbirinin yerine ya da birlikte tanı konmaktadır. Hem DEHB hem de borderline kişilik bozukluğu olanların ailelerinde antisosyal kişilik bozukluğunun daha sık olduğu gösterilmiştir. (Biederman ve ark., 1993; Goldman ve ark., 1993) Bu bulgu borderline kişilik ve DEHB arasında genetik ya da sebep sonuç ilişkisi açısından önemli bir ilişki olduğu düşüncesini güçlendirmektedir. Cinsiyetlere göre sıklığına bakıldığında karşımıza şöyle bir görüntü çıkıyor. Çocuklarda DEHB erkek çocuklarda 3 kat fazla, erişkin DEHB’liler cinsiyetler açısından eşit, antisosyal kişilik erkeklerde neredeyse on kat daha fazla, borderline kişilik bozukluğu da kadınlarda 10 kata yakın daha fazla görünmektedir. Bu üç bozukluğun (DEHB, antisosyal kişilik, borderline kişilik) birlikteliği ve cinsiyet dağılımı akla şu olasılığı getiriyor. Acaba çocukluğunda DEHB olan erkekler ileride daha çok antisosyal kişilik bozukluğu geliştirirken, kızlar da ileride borderline kişilik bozukluğu mu geliştiriyor?
Borderline Kişilik ve DEHB birlikteliğini açıklayan teorileri özetleyecek olursak: (Pauls ve ark., 1986; Rutter, 1989):
1) Bunlar farklı bozukluklar olmayıp aynı bozukluğun farklı fenotipik görünümleridir;
2) Birbirinden tamamen farklı bozukluklardır;
3) Genetik ya da psikolojik benzer yatkınlıklar nedeniyle ortaya çıkmaktadırlar;
4) Borderline ve DEHB’nin birlikte görüldüğü durumlar DEHB’nin farklı bir alt tipini oluşturur;
5) DEHB aslında Borderline Kişilik Bozukluğunun erken yaşlardaki görünümüdür;
6) Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu Borderline kişilik bozukluğu riskini arttırır.
Bu altı farklı görüşün hiçbiri henüz kesin olarak doğrulanmamıştır ve ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.
İki bozukluk arasındaki farkların tanınması kesin tanı açısından önemlidir. Kesin bir ayraç olmamakla birlikte uzmanların tecrüblerine göre Borderline kişilik bozukluğu olgularının emosyonlarını gösterebilme ve diğer insanlarla ilişki kurabilme becerileri yalnızca dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olanlardan daha iyidir. Bu bozuklukların ayrımının doğru olarak yapılabilmesinin en önemli yanı tedaviyle ilgilidir. Dikkatli bir değerlendirme yapılmazsa dikkat eksikliği tanısı atlanabilir ve yanlışlıkla yalnızca borderline kişilik bozukluğu tanısı da konulabilir. Borderline kişilik bozukluğunun tedavisinin zahmetli ve uzun süreli psikoterapi olması, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun ise uygun ilaç tedavisi ile büyük oranda tedavi edilebilir olması nedeniyle yanlış tanının sonuçları hasta açısından çok önemlidir.
Kaynaklar:
Davids, E., and M. Gastpar. "Attention Deficit Hyperactivity Disorder and Borderline Personality Disorder." Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 29.6 (2005): 865-877.
Andrulonis, P.A., Vogel, N.G., 1984. Comparison of borderline personality subcategories to schizophrenic and affective disorders. Br. J. Psychiatry 144, 358–363.
Biederman, J., Newcorn, J., Sprich, S., 1991. Comorbidity of attent on deficit hyperactivity disorder with conduct, depressive, anxiety, and other disorders. Am. J. Psychiatry 148, 564– 577.
Eppright, T.D., Kashani, J.H., Robison, B.D., Reid, J.C., 1993. Comorbidity of conduct disorder and personality disorders in an incarcerated juvenile population. Am. J. Psychiatry 150, 1223–1236.
Goldman, S.J., D’Angelo, E.J., DeMaso, D.R., 1993. Psychopathology in the families of children and adolescents with borderline personality disorder. Am. J. Psychiatry 150, 1832– 1835.
Klein, R., Mannuzza, S., 1991. Long-term outcome of hyperactive children: a review. J. Am. Acad. Child Adolesc. Psych. 30, 383– 387.
Biederman, J., Faraone, S.V., Spencer, T., Wilens, T., Norman, D., Lapey, K.A., Mick, E., Lehman, B.K., Doyle, A., 1993. Patterns of psychiatric comorbidity, cognition, and psychosocial functioning in adults with attention deficit hyperactivity disorder. Am. J. Psychiatry 150, 1792– 1798.
Pauls, D.L., Hurst, C.R., Kruger, S.D., Leckman, J.F., Kidd, K.K., Cohen, D.J., 1986. Gilles de la Tourette’s syndrome and attention deficit disorder with hyperactivity. Evidence against a genetic relationship. Arch. Gen. Psychiatry 43, 1177– 1179.
Rutter, M., 1989. Isle of Wight revisited: twenty-five years of child psychiatric epidemiology. J. Am. Acad. Child Adolesc. Psych. 28, 633– 653.